SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NAMAZ BAHSİ

<< 400 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

53 - (400) حدثنا علي بن حجز السعدي. حدثنا علي بن مسهر. أخبرنا المختار بن فلفل عن أنس بن مالك. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة (واللفظ له) حدثنا علي بن مسهر عن المختار عن أنس؛ قال:

 بينا رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات يوم بين أظهرنا، إذ أغفى إغفاءة. ثم رفع رأسه متبسما. فقلنا: ما أضحكك يا رسول الله! قال "أنزلت علي آنفا سورة". فقرأ

"{بسم الله الرحمن الرحيم. إنا أعطيناك الكوثر. فصل لربك وانحر. إن شانئك هو الأبتر}"

ثم قال "أتدرون ما الكوثر؟" فقلنا: الله ورسوله أعلم. قال "فإنه نهر وعدنيه ربي عز وجل. عليه خير كثير. و حوض ترد عليه أمتي يوم القيامة. آنيته عدد النجوم. فيختلج العبد منهم. فأقول: رب! إنه من أمتي. فيقول: ما تدري ما أحدثت بعدك".

زاد ابن حجر في حديثه: بين أظهرنا في المسجد. وقال "ما أحدث بعدك".

 

[ش (بينا) قال الجوهري: بينا فعلى. أشبعت الفتحة فصارت ألفا. وأصله بين قال: وبينما، بمعناه زيدت فيه ما. تقول: بينا نحن نرقبه أتانا. أي أتانا بين أوقات رقبتنا إياه. ثم حذف المضاف الذي هو أوقات. قال: وكان الأصمعي يخفض ما بعد بينا إذا صلح في موضعه بين. وغيره يرفع ما بعد بينا وبينما، على الابتداء والخبر. (بين أظهرنا) أي بيننا. (أغفى إغفاءة) أي نام نومة. (آنفا) أي قريبا. (شانئك) الشانئ المبغض. (الأبتر) الأبتر والمنقطع العقب، وقيل: المنقطع عن كل خير. (يختلج) أي ينتزع ويقتطع].

 

{53}

Bize Ali b. Hucr es-Sa'di rivayet etti. (Dediki): Bize Ali b. Müshir rivayet etti. (Dediki): Bize Muhtar b. Fulful, Enes b. Malik'den naklen haber verdi. H.

Bize Ebu Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. Lafız onundur. (Dediki): Bize Ali b. Müshir, Muhtar'dan, o da Enes'den, naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş:

 

Bir gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aramızda idi. Biraz uyku kestirdi, sonra gülümseyerek başını kaldırdı. Biz, neden güldün ya Resulullah  dedik:

 

      «Demin bana bir sure indirildi» buyurdu. Arkasından şunu okudu:

 

«Rahman ve Rahîm olan Allahın adıyla: Gerçekten Biz sana Kevseri verdik. O halde. Rabbin için namaz kıl. Kurban kes! Sana düşmanlık eden yok mu! İşte ebter odur!...» (Kevser suresi)

 

Sonra: Kevser nedir bilirmisiniz? dedi. Biz:

 

  «Allah ve Resulü bilir» cevabını verdik.

 

  «O Rabbim Azze ve Cellenin bana va'd ettiği bir nehirdir. Onun üzerinde pek çok hayır vardır. O bîr havuzdur; Kıyamet gününde ümmetim ona gelecektir, kabları yıldızların sâyısıncadır. Derken içlerinden, bir kul çıkarılıp atılacak. Bunun üzerine, ben Yarabbi! O benîm ümmetimdendir dİyeceğİm: Allah Tealâ: ümmetinin senden sonra ne bid'atlar îcad ettiğini» sen bilmezsin! diyecek.

 

"İbni Hucr, kendi hadisinde:

 

«Mescidde bizim aramızda iken» ve «O kulun senden sonra ne bid'atlar ettiğini» cümlelerini ziyade eyledi.

 

 

(400) حدثنا أبو كريب محمد بن العلاء. أخبرنا ابن فضيل عن مختار بن فلفل. قال: سمعت أنس بن مالك يقول: أغفى رسول الله صلى الله عليه وسلم إغفاءة. بنحو حديث ابن مسهر. غير أنه قال "نهر وعدنيه ربي عز وجل في الجنة. عليه حوض" ولم يذكر "آنيته عدد النجوم".

 

{….}

Bize Ebu Kureyb; Muhammed b. Alâ rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Fudayl, Muhtar b. Fülfül'den naklet*.haber yerdi. Demiş ki: Enes b. Mâlik'i şunu söylerken işittim:

 

«Resullulah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i biraz uyku kestirirken gördüm» ve hadîsi İbni Müshir rivayeti gibi. nakletmiş, yalnız o:

 

«Rabbim Azze ve Celle'nin cennette bana va'd ettiği bir nehirdir, üzerinde bir havuz vardır» demiş «Kapları yıldızların adedincedir» cümlesini zikretmemiş.

 

 

İzah:

İğfâe: Uyku kestirme, şekerleme'yapma mânâlarına gelir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ye Sellem)'e ekseriyetle vahiy bu halde gelirdi. Sahihi. Müslim sarihlerinden Ubbi'ye göre; iğfâe'den murad: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in konuşulanlardan yüz çevirmesidir. Vahyin geliş şekillerini «Kitabu'l-İman» da görmüştük. Havzu-Kevser hakkında dahi evvelce söz geçmişti.

 

Şâni': Buğzeden, düşmanlık yapan mânâsına gelir. Ebter; Kuyruğu kesilmiş demektir. Bundan murâd zürriyeti ve tâbi'leri kalmayan demektir. Bâzıları Ebter'in her türlü hayırdan kesilmiş hayırsız mânâsına geldiğini söylerler.

 

Müfessirlerin beyânına göre Kevser suresi As b. Vail ve emsali müşrikler hakkında nazil olmuştur. Bunlar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e buğzeder, ebter demek küstahlığında bulunurlardı.Kevser bu hadîste «Cennette bir nehirdir» diye tefsir bayurulmaştur. Müfessirler, onun daha başka mânâlara geldiğini de söylemişlerdir. Mezkur mânâların içersinde en ziyade göze çarpanı, çok hayır ifade etmesidir.